8 Şubat 2019 Cuma


KANT VE ÖZERKLİK NEDEN SAYGIYI HAK EDER?

Yaygın bir görüşe göre özerklik (autonomy), kendisinde bulu­nan erdem dolayısıyla özel bir saygıyı hak ediyor. Çoğunlukla özerkliğin saygıyı hak ettiği iddiası, tikel özerk seçimler ya da irade eylemleriyle ilgili olarak ortaya çıkıyor. Özerk bir seçim, düşüncesizce ya da rastgele yapılan bir seçim değildir; tam ter­sine, bir kişinin doğasını, özgürlüğünü, tercihlerini ya da de­ğerlerini -bir kişinin “derin kendiliğini”- güçlü ve önemli bir tarzda dile getiren bir seçimdir. Aslında, birçok filozof ve filo­zof olmayan düşünüre göre başkalarından özel saygı talepleri sağlar gibi görünen bir seçimdir. Özerkliğe bağlı olan bu özel saygı kavramı, bütün popüler kültüre ve felsefi söyleme yayıl­mış durumdadır. Bu kavram, insanın saygınlığının temeli, (aralarında serbest konuşma hakkı gibi özgül hakların savunulma­sını da içeren) insan haklarının temeli, bilinçli özneler arasında­ki iletişim sınırları, (aralarında ötanazi ve doktor-hasta ilişkile­ri çevresindeki tartışmaları da içeren) tıbbi etik tartışmaları, li­beral eğitimin haklı gösterilmesi, liberal yönetimin savunulma­sı ve paternalizmin yanlışlığının savunulmasıyla ilgili tartışma­lara uygulanabilir. Özerkliğin özel bir saygı hak ettiğini bildi­ren görüşün klasik kaynağı Kant’tı ve onun ardın­dan bu iddia için Kant’ın argümanının özsel yanlarının yeniden inşası geldi.
Argümanın kilit noktası, Kant’ın yalnız­ca iradi eylemlerin saygıyı hak ettiği konusundaki ısrarıdır. Bu irade eylemleri, (Kant’ın “özgürlük” anlayışına göre) gerçekten özgürdür. Kant’ın “saygı” anlayışını çok güçlü bir biçimde an­ladığını hemen eklemek gerekiyor: Kant’a göre bir şeyin saygıyı hak ettiğini söylemek, bir nesnenin doğru ve uygun değerlen­dirildiğini söylemektir. Ayrıca Kant’a göre bir insanın özgür ol­masının, o insanın kendi eğilimleri ya da arzuları tarafından ele geçirilmediğini, tam tersine arzu ve eylemlerinin aklın evren­sel yasalarına uyumlu olarak hareket ettiği anlamına geldiğini önemle belirtmek gerekiyor. Son olarak bazı filozofların özerk­liğin saygıyı hak ettiği konusunda Kant’a katıldıklarını ancak özerkliğin temelde ne olduğu konusunda Kant’la anlaşamadık­larını da belirtmekte yarar var. Dahası, bazı filozoflar, iradenin özerk eylemlerinin eğilimleri ihtiva ettiğini ya da onlara dayandığını iddia ediyorlar.
Tasarladığım eylemin sonucu olan bir nesneye, yalnızca bir sonuç olduğu ve iradenin bir faaliyeti olmadığı için gerçekten bir eğilim duyabilirim ama saygım asla olamaz. Aynı biçimde ister benim isterse başkasının olsun böylesi bir eğilime de say­gı duyamam; birinci durumda olsa olsa onu onaylarım ve ikin­ci durumda bazen sevebilirim bile, yani ona çıkarıma uygun bir şey olarak bakabilirim. İrademle yalnızca bir dayanak ola­rak ilintili olan ve hiçbir zaman sonuç olmayan, benim eğili­mime hizmet etmeyen ama ağır basan ya da en azından bir se­çimde bulunmak için yapılan hesaplamalarda göz ardı edilen - dolayısıyla yalnızca yasanın kendisi için yapılan- bir saygı nes­nesi ve dolayısıyla bir buyruk olabilir.”[1]

Argümanın Kuruluşu[2]
1.Öncül: Eğer bir irade eylemi özgürse, o zaman saygıyı hak eder.
2. Öncül: Eğer bir irade eylemi özgür değilse, o zaman saygıyı hak etmez.
3. Öncül: Eğer bir irade eylemi bir arzu nesnesine bağlıysa, o zaman bir özgür irade eylemi değildir.
4. Öncül:  Eğer bir irade eylemi hiçbir biçimde bir arzu nesnesi tara­fından etkilenmemiş ancak kendi yasasına uyumlu olarak uygulanmışsa, o zaman bir özgür irade eylemidir.
5. Öncül:  Bir eğilim, arzu nesnelerine bağlıdır.
             1.Sonuç: Eğilimler, özgür irade eylemleri değildir (Ö3, Ö5).
    2. Sonuç: Eğilimler saygıyı hak etmezler (Ö2, S1)
 6. Öncül:  Özer bir irade eylemi, hiçbir biçimde herhangi bir arzu nes­nesinden etkilenmez, tam tersine kendi yasasına uyumlu bir uygulanır (Ö4, Ö6).
    3. Sonuç: Özerk irade eylemleri özgür irade eylemleridir (Ö4, Ö6).
    4. Sonuç: Özerk irade eylemleri saygıyı hak ederler (Ö1, S3).



[1] Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi, Kant, çev. Ioanna Kuçuradi, Türkiye Felsefe Kurumu, 2009

[2] Batı Felsefesindeki 100 Temel Mesele , Michael Bruce - Steven Barbone, İletişim Yayınları 2014 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder